Kişilik bozuklukları, kişilik özelliklerinin esneklikten yoksun bir nitelik kazanarak, kişinin çevresiyle ilişkilerinde zorlanmasını anlatır.
Katı değişmezliğinden kaynaklı kişiler hemen hemen her duruma birbirine benzer tepkiler verir, farklı seçenekleri düşünmez. Bu özellikler, çoğu kez ergenlik döneminde, bazen de yetişkinliğin ilk yıllarında ortaya çıkar ve giderek belirginleşir.
Kişilik bozukluğu, insanın günlük yaşantısını olumsuz etkileyebilir. Günlük olağan aktivitelerini bile yapmakta zorlanabilir. Kişilik bozukluğu testi olarak geçen testler kişiliğin sadece bozukluk olarak adlandırılan kısmını ölçmek yerine düşünce ve davranış alışkanlıkları ile ilgili de bilgiler vermektedir. Merkezimizde başarı ile uygulanan ölçüm araçlarındandır.
Kişi böyle bir durumda hayatını düzene sokmak, ve sorunları ile baş etmeyi öğrenmek için bir uzman desteği almalıdır. İlk başvuru yapıldığında kişilik bozukluğu tedavisi ne kadar sürer sorusu danışanın zihninde mevcuttur, bu sorunun cevabı en başta danışanın motivasyonu ile ilgilidir.
Başlıca Kişilik Bozuklukları şu şekilde özetlenebilir;
1-Paranoid Kişilik Bozukluğu
Paranoid kişilik bozukluğuna sahip olan hastalar, sürekli olarak çevrelerinden kuşku duyan ve güvenmeyen bunun yanı sıra bu kuşkularını çevreleriyle tartışarak ve agresif tavırlar göstererek ifade eden kimselerdir. Aslına bakılırsa bu kişilik özelliğini gösteren kimseler dışarıdan bakıldığında katı, mantıklı, objektif gibi görünen ama bununla birlikte çoğu kere saldırgan tavırlar gösteren kimselerdir.
Paranoid düşüncenin ilk olarak çocukluk ve ergenlik çağlarında karşımıza çıkabileceğini söyleyebiliriz. Aşırı hassaslık, yalnızlık, arkadaş edinememe garip düşünceler ve fanteziler basit ve temel düzeydeki belirtilerdir.
Kendilerini etkileyen ağır baskı ve stres dönemlerine karşı dayanıksızdırlar. Bu dönemlerinde kısa süreli Psikotik bir dönem yaşayabilirler. Daha ağır seyreden vakalarda Mesleki ve Sosyal alanlarda ileri derecede bozulmalar görülebilir.
Konu hakkında çalışan Uzmanlar genetik ve Psikodinamik nedenlerle ortaya çıkabileceğini savunmuşlardır. Ayrıca Paranoid kişilik bozukluğunun beraberinde ona en sık eşlik eden rahatsızlıklar; şizoid ve şizotipal, kaçıngan, borderline, narsisistik kişilik bozuklarıdır.
2-Şizoid Kişilik Bozukluğu
Bilinmelidir ki insan Sosyal bir varlıktır. Onun bu anlamda kendi doğasına aykırı davranışları mutlaka büyük bir hassasiyetle değerlendirilmelidir. Özellikle Şizoid Kişilik Bozukluğuna sahip olan bireylerde kayda değer farklılıklar şu şekildedir;
Genel olarak toplumla ve insanlarla ilişki kurmaktan kaçınan, soğuk, duygusal anlamda kendisini ifade etmekten yana herhangi bir aktivitede bulunmayan, insanların jest ve mimiklerine cevap vermeyen, uzun süreli sessizlik dönemlerini tercih eden kişilerdir. Başkalarıyla sosyal anlamda ilişkiye girmede isteksiz oldukları gibi Cinsel anlamda da isteksiz olabilirler. Övgü ya da eleştirilere herhangi bir tepki vermezler.
Zamanlarının çoğunu tek başına geçirmeyi tercih eden bu kişilk bozukluğu grubuna dahil olan insanlarda zamanla sosyal fobi, agorafobi, distimik bozukluklar ve depresyon görülme olasılığı sözkonusudur.
3-Şizotipal Kişilik Bozukluğu
Şizotipal kişilik bozukluğunda aile ve sosyal çevre ile yakın ilişkilerde ani bir bozulma durumu sözkonusudur. İletişime girmede beceri eksikliği bununla birlikte algısal ve bilişsel çarpıtmalar sözkonusu olabilmektedir.
Başlıca özellikleri şunlardır;
- Acayip inançlar ve büyüsel düşünceleri vardır.
- Halüsinasyonlara yakın algı bozuklukları gösterebilirler.
- Kendisi ile hiç ilgisi olmayan olaylardan kendisi ile ilgili anlamlar çıkarabilirler.
- Mecazi, aşırı ayrıntıcı ve basmakalıp bir dil kullanma eğilimindedirler.
- Paranoid düşüncelere sahiptirler.
- Kısıtlı ya da uygunsuz duygusal tepkileri vardır.
- Farklı, alışılagelmişin dışında bir dış görüntüleri ve giyim tarzları olabilir.
- Birinci dereceden akrabaları dışında yakın herhangi bir arkadaşları ve sırdaşları yoktur.
4-Antisosyal Kişilik Bozukluğu
Genel olarak pek çok davranışı ile topluma ve onu oluşturan kurallara karşı gelen , özellikle 15 yaşın başlangıç için sınır kabul edildiği bu kişilik bozukluğunda kavga, yalan söyleme, hırsızlık, kuralları hiçe sayma ve bu nedenlerden dolayı yasal anlamda başını sürekli derde sokma ve bu deneyimlerinden ders almama durumu sözkonusudur.
Çocukluk çağında Davranım bozukluğu tanısı konmuş bu bireylere 18 yaşından itibaren Antisosyal Kişilik Bozukluğu tanısı konur ki bu rahatsızlığın yaygın anlamdaki kullanımı psikopatlıktır.
5-Borderline Kişilik Bozukluğu
Toplumsal, mesleki ve cinsel kimliklerini tam olarak oluşturamamışlardır. Derin bir güvensizlik duygusu davranış ve tutumlarında dengesizlik gösterme eğilimi sözkonusudur. Borderline kişilik bozukluğu aynı zamanda ağır düzeyde seyreden Narsisitik eğilimlerle kendini gösterir. Gerçekte var olan veya olmayan zihinlerinde yer etmiş bir terk edilme duygusuyla başa çıkmaya çalışırlar. Çevrelerindeki kişileri an gelip göklere çıkarma an geldiğinde ise yerin dibine sokma uçları arasında gidip gelen tutarsızlığa sahiptirler.
Kendini sürekli olarak boşlukta hissetme, kendine zarar vermesi olası en az iki alanda dürtüsel davranışlar gösterme durumu sözkonusudur. (Sözgelimi Kontrolsüz ve düşünmeden rastgele yaşanan Cinsellik ve madde kullanımı gibi) Stres dönemlerinde tüm bu sürece aynı zamanda Paranoid düşünceler ve ağır dissosiatif semptomlar eşlik eder.
6-Histrionik Kişilik Bozukluğu
Dış görüntüsüne haddinden fazla önem veren ve başkalarını da dış görüntüleri ile değerlendirme eğilimi gösteren Histrionikler aynı zamanda sürekli bir dikkat çekme eğilimi içerisindedirler. Girdikleri her ortamda fark edilmek, tüm ilginin onlar üzerine odaklanması önemlidir. Dikkat çekici olabilmek adına mitomaniye varan uydurma hikayeler anlatırlar ki başkalarıyla olan iletişimleri başkalarının onun anlattıklarını dinlemeleri ve ilgi göstermelerine bağlıdır.
Kişilik algıları bozuktur Temel inançlarında aslında kendilerini değersiz ve basit olarak görürler ve mutlu olabilmek adına başkalarının beğenisine ihtiyaçları olduğunu düşünürler.Telafi edilebilir inançları arasında ise kendilerini çekici bulma, insanların ona ihtiyacı olduğunu düşünme, sevilen ve eğlendirici bir insan olduğu yönünde kanaat geliştirme durumu sözkonusudur. İnsanlarla sorunları olmadığı müddetçe mutludurlar ama altta yatan anksiyete duygusu her zaman vardır. Engellendiklerinde duygulanımları hızla öfke ve üzüntüye dönüşebilir.
7- Çekingen Kişilik Bozukluğu
Çekingen kişilik bozukluğu uzun zamana yayılmış yetersizlik hissinin yaşanması, sosyal ketleme ve çevredekilerin kendileri ile ilgili düşüncelerine aşırı hassasiyet ile tanımlanabilir.Belirtiler arasında onaylanmama ve reddedilme düşüncelerinden dolayı özellikle karşılıklı ve sık iletişim gerektiren mesleki alanlardan herhangi birini seçmeme durumu sözkonusudur.
Herhangi bir sosyal ortama girdiklerinde alay edilme, ayıplanma korkusuyla kendilerini ifade etmekten kaçınır ve ilişkilerine ket vururlar. Toplumu oluşturan diğer bireylere karşı kendilerini değersiz ve aşağılık görme eğilimindedirler. Sosyal açıdan beceriksiz olduklarını düşünen bu bireyler küçük düşmeme adına risk almaktan ve girişim yapmaktan kendilerini alıkoyarlar.
8-Bağımlı Kişilik Bozukluğu
Bu bozukluğun temelinde kişinin kendi başına herhangi bir şey yapamaması, başkaları tarafından korunma isteğinin fazlalığı ve bağımsız olmaktan korkma duygusu yatmaktadır. Başkalarının ihtiyaçları yanında kendi ihtiyaçlarını ikinci plana atarlar. Güven duyguları yoktur ve yalnız başlarına olmaktan aşırı derecede rahatsızlık duyarlar. Başkalarıyla aynı görüşte olmasa bile sırf onay kaybetmeme adına kendi fikirlerini ifade etmekten kaçınırlar.
Yalnız kaldığında zihninde kendisi ile ilgili yoğun endişelere sahiptir. Bağımlılık ilişkisi kurduğu herhangi bir kişiyle bir şekilde ilişkisi sona ererse derhal o kişinin boşluğunu dolduracak başka bir arayış içerisine girer. Aşırı müdahaleci ve suçlayıcı-cezalandırıcı anne, baba tutumları başlıca sebeplerindendir. Çocuk özgür olmanın ailesinin sevgi ve desteğini kaybetmesine yol açacağını düşündüğü için ailesine yapışmaktadır. Özellikle çocukluk döneminde fiziksel ve kronik rahatsızlıkların sıkça görünmesi bu bozukluğun ortaya çıkış nedenlerindendir.
9-Narsisistik Kişilik Bozukluğu
Eleştirilere öfke,utanç ve aşağılanmış olduğu düşünceleriyle aşırı tepkiler verir. Kendi öneminin her şeyin varlığından ve öneminden daha büyük bir yeri olduğuna inanır , özel bir saygı görmeyi bekler ve insanları kendi amaçları doğrultusunda kullanabilir. Başarı, güç, zeka gibi kavramlar üzerinde oldukça fazla kafa yoran Narsisistik Kişilk Bozukluğuna sahip kişi empati yapmaktan ve başkalarını anlamaktan uzaktır.
Kıskanç aynı zamanda kendi sorunlarının sadece özel birtakım kişilerce anlaşılabileceği yargısına sahiptir.

